Çocuk ve Genç Yaştaki Sporcular için Beslenme
Çocuk ve Genç Yaştaki Sporcular İçin Beslenme
Spor ve beslenme birbirini tamamlayan iki özel konudur. Profesyonel bir çalışma şüphesiz ki her ikisi için de özenli bir çalışma gerektirir. Özellikle çocuk ve genç yaştaki sporcular için bu konu çok daha spesifiktir. Henüz büyüme ve gelişme çağında olan aktif sporcuların gereksinimleri, hem sporcu olmayan yaşıtlarından hem de spor yapan diğer bireylerden farklıdır. Beslenmenin yetersiz yada dengesiz olması durumunda performans üzerindeki olumsuz etkisi net olarak gözlemlenebilmektedir. Geleceğin sağlıklı sporcuları için doğru beslenmeyi küçük yaşta öğretmek önemli bir atak olacaktır. Yaşamın sağlık açısından en kıymetli olduğu dönemde bir sporcunun beslenmesindeki temel amaç şüphesiz ki büyüme ve gelişmenin en iyi şekilde devamlılığını sağlamaktır. Artan gereksinimlerin karşılanması ve fonksiyonel besinlerle desteklenmesi geleceğe sağlıklı sporcular yetiştirmemiz için esastır.
Karbonhidratlar beyin fonksiyonları ve hareket sistemi için gereklidirler vücutta kullanılmak üzere glikoza çevrilirler ve sağlıklı karbonhidratlar bu yüzden antrenman öncesi tüketim durumunda performansı maksimuma çıkarırlar. Sporcuda kan şekerinin ani yükselmesi istenen bir durum değildir. Kan şekerinin ani yükselmesi aynı şekilde ani bir düşüşe de sebep olur ve sporcuyu antrenman sırasında hipoglisemiye sokabilir. Bu yüzden sporcunun öğünlerinde besleyici değeri yüksek fakat glisemik indeksi maç saatlerine göre kontrollü verilmelidir.
Spor ve beslenme birbirini tamamlayan iki özel konudur. Profesyonel bir çalışma şüphesiz ki her ikisi için de özenli bir çalışma gerektirir. Özellikle çocuk ve genç yaştaki sporcular için bu konu çok daha spesifiktir. Henüz büyüme ve gelişme çağında olan aktif sporcuların gereksinimleri, hem sporcu olmayan yaşıtlarından hem de spor yapan diğer bireylerden farklıdır. Beslenmenin yetersiz yada dengesiz olması durumunda performans üzerindeki olumsuz etkisi net olarak gözlemlenebilmektedir. Geleceğin sağlıklı sporcuları için doğru beslenmeyi küçük yaşta öğretmek önemli bir atak olacaktır. Yaşamın sağlık açısından en kıymetli olduğu dönemde bir sporcunun beslenmesindeki temel amaç şüphesiz ki büyüme ve gelişmenin en iyi şekilde devamlılığını sağlamaktır. Artan gereksinimlerin karşılanması ve fonksiyonel besinlerle desteklenmesi geleceğe sağlıklı sporcular yetiştirmemiz için esastır.
Karbonhidrat, protein ve yağ dengesi
günlük tüketilen besinlerle bir denge içinde alınmalıdır. Gereksiz kısıtlamalar
büyüme ve gelişme yaşındaki çocukların sağlığı için tehdit oluşturur.
Karbonhidratlar beyin fonksiyonları ve hareket sistemi için gereklidirler vücutta kullanılmak üzere glikoza çevrilirler ve sağlıklı karbonhidratlar bu yüzden antrenman öncesi tüketim durumunda performansı maksimuma çıkarırlar. Sporcuda kan şekerinin ani yükselmesi istenen bir durum değildir. Kan şekerinin ani yükselmesi aynı şekilde ani bir düşüşe de sebep olur ve sporcuyu antrenman sırasında hipoglisemiye sokabilir. Bu yüzden sporcunun öğünlerinde besleyici değeri yüksek fakat glisemik indeksi maç saatlerine göre kontrollü verilmelidir.
Proteinler vücutta hem doku ve hücre yenilenmesi için hem de
enerji üretimi için kullanılırlar. Vücutta bir çok enzim ve hormon ve yapımında
gereklidir. Protein dokudaki sıvı dengesinin korunmasında, besin maddelerinin
hücre içi ve dışına geçişinde, oksijen taşınmasında ve kan yapımında rolü
vardır. Çocuk yaştaki (13-19yaş) sporcuların günlük protein gereksinimi vücut
ağırlığının kilogramı başına 1.5-2.0 gramdır. Yetersiz protein alımı fiziksel
performansı olumsuz etkilemekle birlikte; gereksinimden fazla alınan proteinin
performans üzerinde bilinen olumlu bir etkisi yoktur.
Yağlar enerji kaynağı olarak kullanımları dışında ; soğuğa
karşı yalıtım sağlarlar ve yağda eriyen vitaminlerin kullanılmasını sağlarlar.
Sporcuların öğünlerinde doymamış yağ asitlerine yer verilmelidir fakat bu oran
enerjinin %30unu geçmemekle birlikte en az %15 düzeyinde olmalıdır.
Maç Öncesi İçin Beslenme Önerileri
İdeal son öğün zamanı maçın 3 saat
öncesidir fakat bu öğün eğer atıştırmalık gibi küçük miktarlarda olacak ise
1-1.5 saat öncesinde tüketilebilir. Maç öncesi öğün, sindirimi kolay
besinlerden seçilmelidir. Sindirimi kolay ve enerji verici özellikleri sebebi
ile karbonhidratlar doğru bir tercih olacaktır. Önemli olan karbonhidrat çeşitlerinin
doğru seçimidir. Sindirimi zor olan çiğ
sebze ve meyveler, kuru baklagiller gibi posa içeriği yüksek besinlerden
müsabaka dönemlerinde özellikle kaçınılmalıdır. Patates püresi,
peynirli makarna, şehriye çorbası, fırında patates dilimleri, peynirli pizza,
meyve kompostoları, peynirli sandviç, bulgur pilavı karışık tahıllı ekmekler
doğru kaynaklardır. Sporcular hiç bir
koşulda aç olarak antrenmana veya müsabakaya başlamamalıdır. Eğer açlık
hissediliyorsa maç öncesi 1-1.5 saatlik dilimde karbonhidrat içerikli
atıştırmalıklar örneğin reçelli ekmek yada ballı muz tercih edilebilir. Egzersiz
öncesi öğünde karbonhidrat alımı 1-5gr/kg vücut ağırlığı oranında olmalı ve 1-4
saat öncesi yenilmelidir. 4saat önce tüketilen karbonhidrat katı olabilir fakat
kan glikozu düzeyinin ideal seviyede kalması için 1 saat önceki karbonhidratlar
1-2gr/kg ve sıvı olmalıdır. Maç
öncesinde sporcunun daha önce tüketmediği besinlerden kaçınılmalıdır.
Yiyeceklerin çok acılı ve baharatlı olmamalarına dikkat edilmelidir.
Maç Sonrası İçin Beslenme
Önerileri
Yorgunluğun azaltılması için maç/antrenman sonrası glikojen seviyesi yükseltilmelidir. İlk
30 dakika içinde vücut ağırlığının kg’ı başına 0.7gr-1.5gr karbonhidrat
alınması önerilir. Fakat devam eden 2 saatte ve sonraki her iki saatte 50gr
karbonhidrat alımı glikojen deposunun yenilenmesi açısından oldukça önemlidir.
Ancak bu şekilde kas glikojeni 24 saatte tam dolmaktadır.
Bu doğrultuda maç sonrası
karbonhidrattan zengin bir ana öğün veya atıştırmalık tüketilmesi uygundur. Tam
tahıldan yapılmış kuru meyveli bir kek, mercimek
çorbası, sebzeli makarnalar, poğaça türevleri, kuru meyveler veya
peynirli sandviçler olabilir, meyve suyu karışımı da önerilebilir. Yine
sporculara yönelik yulaflı barların tüketimi de uygun olacaktır. Ayrıca
kaybedilen su ve mineraller maç sonrası dönemde yerine koyulmalıdır. Vitamin ve
mineral yönünden zengin taze meyve ve sebzeler, sütlü tatlılar, meyve suyu-soda
yada ayran-soda karışımları bu dönem için idealdir. Proteinden zengin besinlerden ise derisiz tavuk,
kızartılmamış fırında pişirilmiş köfteler, marine edilmemiş/ağır sosları
olmayan etler veya balık grubu tercih edilebilir.
Unutulmamalıdır ki;
optimal performans ancak optimal bir beslenme ile sağlanabilir.
Dyt. Hande Nur
ÇIRAK
0 comments: